22 Şubat 2012 Çarşamba

Tavara

Sevgili İnci,
Uyuyordum. Kapının zilini duydum. Belli belirsiz “lilili....”, kapının telefonunun sesi... Yataktan kalktım, gözlerimi açamadım doğru dürüst. Şaşırdım, bu saatte gerçekten biri kapıyı mı çaldı, yoksa güvenlikten mi aranıyordum? Kapının deliğinde ışık vardı, meraklandım. Delikten bakınca doğru dürüst bir şey göremedim. Biri hareket etti dışarda, sanki kısa bir konuşma duydum. Sonra yaslandı kapıya, karanlık oldu. Yaşlı bir adam mıydı? Babam, yoksa annem? Bir elim kapının üst kilidinde, “kimsin” diye sordum. Cevap gelmedi. “Kimsin” diye bir daha  sordum, biraz daha yüksek bir sesle. Dışardaki ya da dışardakiler hareket ettiler, ama cevap vermediler. Eğer babamlarsa neden cevap vermiyorlardı?
Sonra düşündüm, “bu gerçek mi” diye. Bu çok rahatsız edici bir duygu... Hatırlıyor musun, o noodle yediğimiz yerde “burası neresi” diye soruyordum. O zaman hissettiğim şeyde hem çok keyfili, hem de çok endişe verici bir yan vardı. Kapının arkasında, kaybolmuşluğun o endişe kısmını yeniden yaşadım. Bu rüya mıydı, yoksa yataktan kalkıp, kapıya kadar gerçekten gelmiş miydim?
Sonra mekan büküldü, kapı eğildi. Kapının arkasından daha şiddetli gürültüler geldi. Havada bazı görüntüler vardı, hayalet gibi, ele ele tutuşmuş çocuklara benzettiğim şekiller önümden geçiyordu... O zaman uyanmadığımı anladım. Sorguladığım gerçeklik birini kızdırmış gibiydi. Sanki önceki mizansene inanmam, başka bir şeyler yapmam, kapıyı açmam, vb. gerekiyordu. Bunu yapmayınca gazaba uğramıştım. Kalkmak istedim, ama kalkamadım. Nefes almak istedim, alamadım. Tavara gelmiş, göğsümün üzerine oturmuştu. Hareket edemiyordum, uçuşan görüntüler ve kapının dışındaki sesler canımı sıkıyordu. Kalkmak için sıktım kendimi, can havliyle güçlü bir hamle yaptım.
Sonra uyandım, biraz açılmışım, biraz üşümüştüm. Kapşonu başıma geçirdim. Sol kulağım sıcak dursun istiyordum, ama bir süre sonra bunaldım, kapşonsuz uyudum.
Tavara’nın ne olduğunu bana babam söylemişti yıllar önce, ne olduğunu dün gece öğrendim. Görür görmez tanıdım onu. Bence Tavara dişiydi, yaşlı bir kadındı, ama güçlü bir kadın, bir cadı. Duygusu öyleydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder