döndüm yine Secession'a... Ne olursa olsun, insanı avutuyor van Beethoven. Müzik ya da "güzel müzik", "büyük müzik" demek çok yetersiz kalıyor, başka bir şey. Yoksa neden Secession diye bir yer olsun ki... Yenilip sığınılacak bir yer, Ayla'nın ateş yakıp, ısınacağı bir mağara.
http://www.youtube.com/watch?v=ljGMhDSSGFU&feature=youtu.be&t=13m49s
Tüm düğüm çözüldükten sonra, 9. senfoninin en ruhani bölümü var. Tüm hesaplar veriliyor, iyiler ve kötüler çarpışıyor, bir sonuca varılıyor. Bir sonuca varıldıktan sonraki kısım... Mücadeleden sonraki bilgelik. Aslandan sonraki çocukluk... İnsan hüngür hüngür ağladıktan sonra yaşadığı anlar var, bu ruhani kısım, o anlara benziyor. En sondaki neşeli final'e bağlanmadan hemen önce, verilen bir karar, bulunan elmas. Ya da bulunmuş olan elmasın yere bırakılması, değersizleştirilmesi.
Buradaki sözlere dikkat edince, insanın etkilenmemesi mümkün değil. Emin değilim, ama Schiller'in bütün bir şiiri değildir sanırım. Senfoni için seçilmiş bölümlerdir diye tahmin ediyorum. Kaç yüz yıl sonra bile okunabilir; kaç yüz yıl sonra bile, insanlara ilham verebilir, insanı yükseltebilir. Büyük şiir. Keşke Almanca bilsem. Sadece bunları söylemek için Almanca bilinirdi...
Seid umschlungen, Millionen!
Diesen Kuß der ganzen Welt!
Seid umschlungen, Millionen!
Diesen Kuß der ganzen Welt!
Muss ein lieber Vater wohnen
Brüder, über'm Sternenzelt
Muss ein lieber Vater wohnen
Ihr strürzt nieder, Millionen?
Ahnest du den Schöpfer, Welt?
Such'ihn über'm Sternenzelt!
Über Sternen muss er wohnen
Über Sternen muss er wohnen
...
Türkçesini söylemeye çekiniyorum. Yıldızlı gökyüzünün ötesine bakın, bakın yıldızlı gökyüzünün ötesine! Keşke baksa herkes... Ben korkuyorum uzun süre bakmaya, biraz bakıyorum, sonra kaçırıyorum gözlerimi, her baktığımda içim doluyor, dayanamıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder