22 Mart 2014 Cumartesi

Babamın Rüyası

Sevgili İnci,

babamı aradım dün akşam, hatrını sormak için, öylesine... "Seni rüyamda gördüm" dedi. "Hayırdır" deyince, anlattı. Babamın daha önce beni rüyasında görüp görmediğini bilmiyorum, mutlaka görmüştür, ama anlatmamıştı. Zaten düne kadar hiçbir rüyasını anlatmamıştı.

Ben küçükmüşüm, yanımda annem de varmış, ama Rize'de babamın çocukluğunun geçtiği yerdeymişiz. Annem ve ben babamı çağırıyormuşuz, aramızda ciddi mesafe varmış. Sonra babam bizim yanımıza varmış. Biz annemle denize yakın bir yerde, yüksek bir yar'ın yanındaymışız. Babam yaklaşırken ben o yardan aşağı düşmüşüm. Babam içinden "eyvah" demiş. Sonra gelip, aşağıya doğru bakmış. Görmüş ki, ben kayalıklara düşmemişim, suya düşmüşüm ve güzel düşmüşüm, suyun içinde duruyormuşum. Beni öyle görünce sevinmiş, sonra inmiş denize, beni oradan çıkarmış.

Sonra telefonda "iyi misin oğlum, bir yaramazlık yok, değil mi" diye sordu. Ben de "yok baba, hiçbir yaramazlık yok." dedim. Sonra da dedim ki: "Hayrolsun babacım, her şey yolunda, merak etme, bir yere düşmem, sıkıntı yok". Bu son cümleyi farklı bir eda ile söyledim. Bir baba gibi söyledim. Mesela önemsiz bir şeye "önemli değil, hallederiz" diyen bir baba gibi. Kendi planı, programı olan, ne yaptığını bilen biri gibi cevap verdim. Para kazanan biri gibi cevap verdim. O konuşmayı bir gün sonra unutacak biri gibi cevap verdim. Hiçbir zaman uçurumdan düşmeyecek, hiçbir zaman babasının onu gelip almasını istemeyecek biri gibi, hiçbir zaman çaresiz, yalnız ve umutsuz olmayacak biri gibi cevap verdim.

İyi yapmışım di mi?